Aile Hukuku ve Boşanma davaları

AİLE HUKUKU – BOŞANMA DAVALARI

 

Aile hukuku 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe gire 4721 sayılı  Medeni Kanun’da önemli bir yer kapsamaktadır. Aile hukukunun en önemli konusunu da  Boşanma Davaları oluşturmaktadır. Aile Hukukunda yer alan konulardan bahsetmek gerekirse :

 

BOŞANMA DAVALARI

 

Boşanma davaları Çekişmeli boşanma davaları ve Anlaşmalı boşanma davaları olarak ikiye ayrılır.

 

Anlaşmalı boşanma  davaları

 

Anlaşmalı boşanma davalarında taraflar nafaka, velayet, edinilmiş malların tasfiyesi hususunda anlaşmış olmalılardır. Tüm bu hususlarda hukuka ve ahlaka mugayir olmayacak şekilde anlaşan taraflar boşanma avukatından destek almaları çok önemlidir. Zira bu tip davalar bazı kişiler tarafından hafife alınmaktadır. Bu tarz düşüncede olan kişiler yanılgı içinde internetten buldukları bir dava dilekçesi ile veya adliyenin karşısında bulunan yetkisiz dilekçeciler tarafından yazılan dilekçeler çözülebileceğine dair yanlış bir düşünce yapısına sahip olabilmektedirler. Ancak bu durum tam tersidir açmak gerekirse bu tip davalarda boşanma avukatından destek almak çok önemlidir. Zira bu davaların sonucunda insanlar tam kurtuldum derken boşanma ardından sürpriz dava ile yüz yüze gelmektedirler. Bu kimi zaman bir tazminat davası kimi zaman velayetin değiştirilmesi, kimi zaman nafaka uyarlama davası olabilmektedir. İşte bu duruma düşmemek için boşanma avukatından destek almak gerekmektedir.

 

Çekişmeli boşanma davaları  

 

Çekişmeli boşanma davaları tarafların arasında bir uyuşmazlık olduğu zaman açılan boşanma davası türüdür. Bu dava türü  anlaşmalı boşanma davalarına göre daha zor davalardır. Zira bu tip davalarda boşanma avukatı ile çalışma zorunluluğu daha da öne çıkmaktadır. Çekişmeli boşanma davalarında genelde en çok taraflar velayet ve edinilmiş malların tasfiyesi , nafaka gibi konular çekişmeye konu olmaktadır. Bazen taraflardan biri boşanmak isterken taraflardan diğeri boşanmak istememektedir. Bu noktada boşanma avukatı tarafından ileri sürülmesi gereken Yargıtay kararları, emsal yargı kararları ,   içtihadı birleştirme kararları , dosyada öne çıkarılması gereken delillerin öne çıkarılması bu davaların olumlu veya olumsuz sonuçlanmasını etkilemektedir. Çekişmeli boşanma davalarında tanıklar da önemli bir yer tutmaktadır. İşte bu noktada tanıkların mahkemede etkin ve amacına uygun dinlenebilmesi doğru soruların sorulabilmesi için boşanma avukatından destek almak çok önemlidir.

 

Boşanma davalarında velayet sorunu

 

Çocuğumun velayetini alabilir miyim? Belki de boşanma avukatına en çok sorulan ve kafa karıştıran sorulardan biri budur. Doğası gereği insanlar eşler arasında evlilik bitse de çocuklarına karşı sevgileri bitmemektedir. Tarafların her biri kendisinin müşterek çocuğa veya çocuklara daha bakabileceğini düşünüp velayet konusunda söz hakkına sahip olmak ister.  Bu konuda velayete konu olan çocuklar adli sosyal inceleme memurlarınca görüşmeye alınırlar.  Bu görüşme sonucunda görevli tarafından SİR yani sosyal inceleme raporu oluşturulur. Bu rapor taraflara tebliğ edilir. Bu raporlara taraflar iki hafta süre içinde olumlu olumsuz görüşlerini bildirme hakkına sahiptirler. İşinde uzman bir boşanma avukatı ile çalışılması halinde bu cevaplar daha sağlıklı bir şekilde verilebilecektir.

Velayet kendi içinde ikiye ayrılmaktadır. Dava sürerken geçici velayet dava kesinleştiğinde ise kalıcı velayet olarak devam etmektedir. Geçici velayet dava derdest iken velayete konu çocukların haklarının zarara uğramaması için mahkeme tarafından verilen geçici kararlardır. Bu karar Aile mahkemesi eğer davanın açıldığı yerde aile mahkemesi yoksa Asliye Hukuk mahkemeleri tarafından verilir.  Velayet dava sonunda dava kesinleştikten sonraAile mahkemesinin verdiği velayet kararlarıdır. Yeni bir mahkeme kararı verilene kadar geçerli kararlardır. Velayet sahibi velisi olduğu çocuğun eğitim vs tüm konularda karar verme yetisine sahip olacaktır.  Velayet kararı anne babalar kadar çocukların geleceğini de ilgilendirdiğinden karar verilirken çocukların yüksek menfaati her zaman birincil karar saiki olmalıdır. Velayet isteyen tarafların durumları mahkeme tarafından kontrol edilir. Gerektiği durumlarda çocukların kalacağı ortamlar bilirkişi tarafından kontrol edilir. Verilen raporlara ve eğer çocuklar yeterince büyükse çocukların istekleri de göz önüne alınır. Bu derece önemli bir konuda boşanma avukatından destek almak önemlidir.  

 

Boşanma davalarında nafaka ve türleri   

 

Nafaka boşanma davalarında çok yer işgal eden konulardan biridir. Zira yıllarca sürebilecek bir ödeme sorumluluğu ve ödenmemesi durumunda İcra Ceza Mahkemesince verilecek bir kararla  90 gün tazyik hapsine maruz kalınması dahi mümkündür. Hal böyleyken boşanma avukatın destek alınmasını kesinlikle tavsiye etmekteyiz. Nafakayı bağlandığı süre ve verildiği kişi bakımından türleri vardır.

Bağlandığı kişi bakımından nafaka türleri :

 

 

Yoksulluk nafakası  

 

Boşanma davası neticesinde eşe bağlanan nafakaya yoksulluk nafakası denir. Yoksulluk nafakasının bir eşe bağlanması için lehine nafaka tayin edilen kişinin diğer eşe oranla az kusurlu yada  kusursuz olması gerekmektedir. Yoksulluk nafakasının amacı kusurlu eş tarafından boşanma kararı maddi anlamda yoksulluğa düşen tarafın bir nebze olsun  mağduriyetinin giderilmesidir. Kanunun amacı burada bir yerde toplumun en küçük parçası olan çekirdek aile yapısını korumaktır.

 

İştirak nafakası  

 

İştirak nafakası boşanma davaları neticesinde reşit olmayan çocuklar lehine bağlanan nafaka türüdür. Velayeti alan taraf mahkemeden velayete konu çocukların bakımı ve iaşesi için diğer taraftan istenilen nafakadır. Bu nafaka türünde bağlama koşulları içinde kusur aranmaz zira burada korunmak istenen kişi çocuklar olup eşler arasında bulunan husumete bakılmaz . çocuklar bu davanın tarafı değil davada korunması gereken bireylerdir.

 

 

 

Süre bakımından nafaka türleri

 

 

Tedbir nafakası

 

Tedbir nafakası adından da anlaşılacağı üzere geçici suretle bağlanılan nafaka türüdür. Bu nafaka türü hem iştirak nafakası hem de yoksulluk nafakasının yerine geçici olarak devam edebilmektedir. Zira mahkeme bir kesin karar vermediği uzun dönemde gerek mağdur eşin gerekse de çocukların mağduriyetinin önlenmesi açısından önemlidir